19 Ağustos 2009 Çarşamba
Sınav Sonucunuzu Öğrenin
12 Ağustos 2009 Çarşamba
Garantili Özel Ders Safsatası
Akla şu soru geliyor tabi ki: "Neyi garanti ediyorsun?" Eğer garanti edilen ÖSS'de istediği bölüme yerleşmek filansa zaten üzerinde durmaya gerek yok, tümden safsata. Bazıları abartıp, "Matematikten 60 net garanti ediyorum." gibi saçma sapan ilan metinleri düzenliyor. Öğrencinin seviyesini bilmeden, nasıl böyle bir garanti verilebilir. Bu öğrenci buzdolabı ya da çamaşır makinesi mi ki istenilen performansı gösteremediğinde değiştirelim. Yani bunu söyleyen hoca, öğrencisi sınavda başarısız olunca ne yapıyor? Aldığı parayı geri mi iade ediyor? Ben eminim ki bu kadar akıl dışı bir iddiada bulunan hocanın kendisi sınavda 60 net çıkartamaz.
Birebir özel derslerde 200'ü aşkın öğrenciyle çalışmış biri olarak şunu söyleyebilirim: "Çalıştığım öğrencilerin %99'u çalışmalarımız sayesinde ilerleme kaydetmiştir. Ara sınıf öğrencilerinden dersi zayıf gelen ya da ÖSS'yi kazanamayan hiçbir öğrencimi hatırlamıyorum." Buna rağmen, ben bugüne kadar hiçbir velime ya da öğrencime garanti vermedim. Çünkü, başarı da başarısızlık da öncelikle öğrenciye aittir. Öğrenci isteyecek ki, başarı gelsin. Özel ders hocasının yapabileceği öğrenciyi motive ederek istemesini sağlamak ve ona gerekli bilgiyi en iyi şekilde aktarmaktır. Gerisi öğrencinin işi.
Bir dönem otomobil ilanlarındaki "Doktordan.." diye başlayan metinlerle dalga geçilirdi. Mizahçılara da epey malzeme çıkmıştır buradan. Bence asıl alaya alınması gereken "garantili özel ders" ilanlarıdır.
2010 ÖSYS Soru Dağılımları
- Matematik: 40
- Türkçe: 40
- Fen Bilimleri: 40
- Sosyal Bilimler: 40
- Matematik testi: 50 soru
- Geometri testi: 30 soru (8'i Analitik Geometri olmak üzere)
- Fizik testi: 30 soru
- Kimya testi: 30 soru
- Biyoloji testi: 30 soru
- Türk Dili ve Edebiyatı testi: 56 soru
- Coğrafya-1 testi: 24 soru
- Tarih testi: 30 soru
- Coğrafya-2 testi: 30 soru
- Felsefe testi: 30 soru (10 psikoloji, 10 sosyoloji, 10 mantık)
- Yabancı Dil testi: 80 soru
ÖSS'de Kızlar mı Başarılı Erkekler mi?
Yıllardır ÖSS'de kız öğrencilerin mi, yoksa erkek öğrencilerin mi daha başarılı olduğu tartışılıp durur. Genel sonuçlar kız öğrencilerin az bir farkla da olsa daha başarılı olduğunu gösteriyor. Uzun yıllardır ders veren biri olarak şunu söyleyebilirim ki, zeka ya da öğrenme becerisi olarak cinsiyetten doğan önemli bir fark yok. Ancak kız öğrenciler genellikle daha düzenli çalışıyor. Üniversiteli olmanın önemini daha iyi biliyor. Bununla birlikte, erkek öğrenciler strese karşı daha dayanıklı. Yani sınavda heyecanlanıp başarısız olan erkek öğrenciler daha az.
Bir not da ÖSS'ye başvuran okul birincileriyle ilgili. 2009 ÖSS sınavına başvuran 7.513 adaydan 4.850'si kız. Yani %64,6'sı.
6 Ağustos 2009 Perşembe
2008 ÖSS Tıp Fakülteleri Taban Puanları
Üniversite Adı | Programın Adı | Taban P. |
Hacettepe Üniversitesi | Tıp (İngilizce) | 370.286 |
Hacettepe Üniversitesi | Tıp | 368.032 |
İstanbul Üniversitesi | Cerrahpaşa Tıp (İngilizce) | 367.765 |
İstanbul Üniversitesi | İstanbul Tıp | 363.004 |
Ankara Üniversitesi | Tıp Fakültesi | 362.737 |
İstanbul Üniversitesi | Cerrahpaşa Tıp | 360.686 |
Yeditepe Üniversitesi | Tıp Fakültesi (Burslu) | 360.126 |
Gazi Üniversitesi | Tıp Fakültesi | 359.835 |
Marmara Üniversitesi | Tıp Fakültesi (İngilizce) | 359.151 |
Ege Üniversitesi | Tıp Fakültesi | 358.961 |
Hacettepe Üniversitesi | Kastamonu Tıp Fakültesi | 358.780 |
Dokuz Eylül Üniversitesi | Tıp Fakültesi | 357.734 |
İstanbul Bilim Üniversitesi | Tıp Fakültesi (Burslu) | 357.033 |
Uludağ Üniversitesi | Tıp Fakültesi | 356.712 |
Çukurova Üniversitesi | Tıp Fakültesi | 356.488 |
Maltepe Üniversitesi | Tıp Fakültesi (Burslu) | 355.570 |
Akdeniz Üniversitesi | Tıp Fakültesi | 355.551 |
Eskişehir Osmangazi Üni. | Tıp Fakültesi | 355.521 |
Başkent Üniversitesi | Tıp Fakültesi (%50 Burs) | 354.788 |
GATA (Ankara) | Askeri Tıp Fakültesi (Kız) | 354.700 |
Kocaeli Üniversitesi | Tıp Fakültesi | 354.379 |
Selçuk Üniversitesi | Meram Tıp Fakültesi | 354.119 |
Çanakkale 18 Mart Üni. | Tıp Fakültesi | 353.839 |
Ufuk Üniversitesi | Tıp Fakültesi (Burslu) | 353.509 |
Selçuk Üniversitesi | Selçuklu Tıp Fakültesi | 353.119 |
Erciyes Üniversitesi | Tıp Fakültesi | 352.874 |
Samsun 19 Mayıs Üni. | Tıp Fakültesi | 352.577 |
Mersin Üniversitesi | Tıp Fakültesi | 352.568 |
Pamukkale Üniversitesi | Tıp Fakültesi | 352.515 |
Sakarya Üniversitesi | Tıp Fakültesi | 352.349 |
Celal Bayar Üniversitesi | Tıp Fakültesi | 352.133 |
Abant İzzet Baysal Üni. | Tıp Fakültesi | 351.435 |
Trakya Üniversitesi | Tıp Fakültesi | 350.813 |
Adnan Menderes Üni. | Tıp Fakültesi | 350.776 |
Gaziantep Üniversitesi | Tıp Fakültesi | 350.586 |
Dicle Üniversitesi | Tıp Fakültesi | 350.531 |
K.Maraş Sütçü İmam Üni. | Tıp Fakültesi | 350.335 |
Karadeniz Teknik Üni. | Tıp Fakültesi | 350.199 |
Süleyman Demirel Üni. | Tıp Fakültesi | 350.118 |
Kırıkkale Üniversitesi | Tıp Fakültesi | 349.991 |
Afyon Kocatepe Üni. | Tıp Fakültesi | 349.679 |
Namık Kemal Üniversitesi | Tıp Fakültesi | 349.420 |
Düzce Üniversitesi | Tıp Fakültesi | 349.384 |
Gaziosmanpaşa Üni. | Tıp Fakültesi | 349.170 |
İnönü Üniversitesi | Tıp Fakültesi (İngilizce) | 348.840 |
Atatürk Üniversitesi | Tıp Fakültesi | 348.682 |
Fırat Üniversitesi | Tıp Fakültesi | 348.609 |
Zonguldak Karaelmas Üni. | Tıp Fakültesi | 348.490 |
Harran Üniversitesi | Tıp Fakültesi | 348.125 |
Rize Üniversitesi | Tıp Fakültesi | 348.082 |
Cumhuriyet Üniversitesi | Tıp Fakültesi | 347.934 |
Kafkas Üniversitesi | Tıp Fakültesi | 347.501 |
Erzincan Üniversitesi | Tıp Fakültesi | 347.846 |
Giresun Üniversitesi | Tıp Fakültesi | 347.732 |
Adıyaman Üniversitesi | Tıp Fakültesi | 347.409 |
Yüzüncü Yıl Üniversitesi | Tıp Fakültesi | 347.319 |
22 Temmuz 2009 Çarşamba
ÖSS 2010 Nasıl Olacak?
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nın (YGS), nisan ayının ilk yarısında, Lisans Yerleştirme Sınavı'nın da (LYS) haziran ayının ikinci yarısında bir ya da iki hafta sonunda yapılacağını bildirdi.
Üniversiteye girişle ilgili yeni sistemin ayrıntılarını anlatmak üzere YÖK’te basın toplantısı düzenleyen Yarımağan, daha önce alınan 2 aşamalı sınav sistemi kararı doğrultusunda, birinci aşama sınavı olan YGS'nin nisan ayının ilk yarısında yapılacağını bildirdi.
Yarımağan, sınavda Türkçe, temel matematik, sosyal bilimler ve fen bilimler testleri uygulanacağını belirterek, "Buradaki testlerin niteliği, ortak müfredata dayalı testler olacak. Yani tüm okul türleri ve alanlarda okutulan derslerle ilgili sorular sorulacak. Aynen bugün, 2009 yılındaki sınavdaki ilk dört testte olduğu gibi" dedi. Yarımağan, sınavda, tek soru kitapçığı ve tek cevap kağıdı kullanılacağını belirtti.
YGS sonucunda altı puan türü oluşturulacağını anlatan Yarımağan, daha önce Sayısal-1, Sözel-1, Eşit Ağırlık-1 olmak üzere üç puan türü olduğunu hatırlattı.
Yarımağan, YGS-1 ve YGS-2'nin Sayısal-1 yerine, YGS-3 ve YGS-4'ün Sözel-1 yerine, YGS-5 ve YGS-6’nın da Eşit Ağırlık-1 yerine kullanılacağını kaydetti.
Yeni puan türleri arasındaki farka da değinen Yarımağan, YGS-1’de temel matematiğin, YGS-2’de de fen bilimlerinin ağırlıklı olacağını ifade etti.
Yarımağan, "2009’da Sayısal-1 ile girilen programların bir kısmına YGS-1 ile girilecek, bir kısmına da YGS-2 ile girilecek" diye konuştu.
YGS puanlarının değer aralıklarını anlatan Yarımağan, her puan türündeki puanların en küçüğünün 100, en büyüğünün 500 olan puanlar olarak hesaplanacağını söyledi.
Bu sınavda elde edilecek puanlar sonucunda üç taban puan olacağını belirten Yarımağan, "Bir tanesi Önlisans Taban Puanı-1... Bu taban puanını geçen adaylar önlisans programları ile açık öğretim programlarını tercih edebilecek, bu seneki 145’in karşılığı. İkinci bir taban puan adaylara, ikinci aşama sınavlara katılma hakkı sağlayacak. Üçüncü taban puan da lisans programlarını tercih etmek için kullanılacak" dedi.
Yarımağan, YÖK Genel Kurulu’nun taban puanların daha sonra belirlenmesi kararını aldığını anımsatarak, taban puanların en geç sonbaharda 2010 ÖSYS Kılavuzu’nda açıklanacağını bildirdi.
İKİNCİ AŞAMA SINAVI (LYS)
LYS'nin Haziran ayının ikinci yarısında bir ya da iki hafta sonunda yapılacağını belirten Yarımağan, bunun yapılacak kamuoyu araştırmasıyla, adaylara uygulanacak anketler sonucunda belirleneceğini kaydetti.
Yarımağan, LYS’de matematik, fen bilimleri, edebiyat, coğrafya, sosyal bilimler ve yabancı dil sınavının uygulanacağını ifade ederek, testler için ayrı soru kitapçıklarının kullanılacağını, cevap kağıtlarının ise ortak olacağını belirtti.
Kaynak: milliyet.com.tr
10 Temmuz 2009 Cuma
Tek Aşamalı Son ÖSS Değerlendirmesi
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan'ın sınavla ilgili bazı açıklamaları var. Soruların zor olduğundan filan bahsediyor. Bilindiği gibi geçen sene, sınavı kazanma barajları düşürülmüştü. Bu yıl da soru katsayılarını artırarak daha fazla öğrencinin üniversitelere yerleşmesine imkan sağlamayı amaçladıklarını belirtiyor. Gerekçelerden biri de soruların zor oluşu. Gerçekten bu seneki sorular zor muydu?
Sorularla ilgili görüşlerimi belirteceğim ancak önce genel tablodan bahsetmek isterim. Üniversite okumak elbette ki çok önemli. Bu, sadece iş hayatına hazırlık değildir. Hatta, bana göre iş hayatı için etiketten başka bir şey de değildir. Üniversite okumak, vizyon sahibi olmaktır. Bilinçli ve farkındalıkla yaşamanın anahtarıdır. Etrafımızda ne yaptığını, hayatta neyi amaçladığını bilmeyen o kadar çok insan varken vizyon kazanmanın ne denli önemli olduğu daha iyi anlaşılabilir.
Son yıllarda birbiri ardına açılan ve kalite gözetmeksizin her ilde üniversite olsun da nasıl olursa olsun anlayışının sonucunda, üniversite okuma kavramı yeni bir boyut kazandı. Her yıl kontenjanlar artıyor ve yeni açılan okullarla birlikte daha fazla aday, üniversiteli olabiliyor. Dolayısıyla, akademik kurum olmanın gerektirdiği kaliteyle desteklenmeyen bu yaklaşım, üniversiteli olmayı da giderek sıradanlaştırıyor. Bu yüzden, artık ayrıcalık yaratan üniversiteli olmak değil, iyi üniversitelerde okumak.
Eğer amaç sadece üniversiteye girmekse hiç kimse bu yılki soruların zor olduğundan bahsedemez. Ama istenen iyi bir üniversiteye ya da hatrı sayılır bir bölüme girmekse o zaman soruların zorluğunu tartışabiliriz. Öncelikle sınavdaki bir değişiklikle başlamak yerinde olabilir. Bu yıl önceki yıllardan farklı olarak Fen Bölümü soruları Fizik, Kimya ve Biyoloji alanlarında eşit olarak dağıtıldı. Önceki yıllarda aslan payı Fizik'teyken, Biyoloji soruları daha az soruluyordu. Bu aslında önemli bir değişiklik. Tabii ki mühendislik okumak isteyen bir öğrenci için Biyoloji dersi ile Fizik dersinin ağırlıklarının eşit olması başlı başına bir saçmalıktır. Ancak, sınav sistemini ne ben ne de sınava girecek olan öğrenciler hazırlamadığına göre, değiştiremeyeceğimiz bir konu üzerinde kafa yormak da zaman kaybından başka bir şey değildir.
Soru dağılımından çıkarılacak ilk sonuç, Biyoloji dersine daha fazla ağırlık verilmesi gerektiğidir. Çünkü, Fizik dersine hakimseniz, ben Fizik'ten soru kaçırmam iddiasında olabilirsiniz ama bunu hiçbir zaman Biyoloji için söylemek mümkün değildir. Biyoloji öğretmenlerinin birçoğu (alınmasınlar ama neredeyse tamamı) bu sınavdaki tüm Biyoloji sorularını doğru yapamaz. Bu yüzden Biyoloji dersinin özel dersle halledilemeyecek bir ders olduğunu ve öğrencinin kendi çabasıyla başarılabilecek bir ders olduğunu düşünmüşümdür hep. Zaten özellikle 2. bölüm sorularına baktığımızda bir iki yorum sorusu dışında tamamen bilgiye, üstelik oldukça detay bilgiye dayalı sorular sorulduğunu görürüz. O yüzden bir özel ders hocasının Biyoloji'deki püf noktaları öğrenciye aktarması zordur. Biyoloji, pratikliğe dayalı bir ders de olmadığına göre zamandan kazandıracak tek şey, öğrencinin istenen bilgiye sahip olmasıdır.
Bu yılın Matematik sorularına bakacak olursak, 1. bölüm sorularının OKS için bile oldukça basit olduğunu söyleyebilirim. Eğer bu sorular, size zor geliyorsa, Matematik için ciddi bir çalışmaya ihtiyacınız var demektir. Aynı şekilde 1. bölüm Fizik ve Kimya soruları da oldukça temel bilgilere dayalı sorular. Ancak, 2. bölüme gelindiğinde işler tamamen değişiyor. Yazımın başında anlatmaya çalıştığım önemli olan üniversiteli olmak değil, artık iyi üniversitelerin iyi bölümlerinde okumak konusu da burada devreye giriyor. Çünkü, 2. bölüm soruları aralarda basit sayılabilecek sorular barındırmakla birlikte, her baba yiğidin yapabileceği sorular değil. Yani bu bölüm seçici sorulardan oluşuyor.
Matematik bölümünde, daha önceki yıllarda fazla soru çıkmayan bazı konulardan sorular çıktığını görüyoruz. Yani, kapsam biraz genişlemiş gibi ama yine de yapılamayacak soru yok. Bilen için, hepsi kolay. Ders anlatırken, "bu konudan da pek soru gelmez" diye geçiştirmem hiçbir zaman. Zaten bunu dediğiniz an, öğrenci sizi dinlemez. Soru gelmeyeceğini düşünüyorsam, o kısmı hiç anlatmam. Ama konu müfredatın içinde yer alıyor ve önceki yıllarda en az 1 soru bile gelmişse mutlaka üzerinde dururum. Bu sınav da aslında bunun gerekliliğini ortaya koydu.
Bir de şöyle bir durum var: Ben sınava 98'de girmiştim ve o zaman ne bu kadar iyi ÖSS hazırlık kitapları vardı, ne de geçmiş senelerde çıkmış sorularla ilgili bir standart. Ama artık iş değişti. Piyasada harika kitaplar ve yeni sınav sistemini özümsemiş yayınlar bulabiliyorsunuz. Son 10 yılın sorularını çözen bir öğrenci zaten büyük bir sürpriz yaşamamıştır ama belki önceki yıllara göre 2. bölümde birkaç yorucu bilgi sorusuyla karşılaşmıştır.
Türkçe'de de durum farklı değil aslında. Klişe bir laf vardır ya: "okuduğunu anlamak" diye. Birinci bölüm sorularını yapabilmek için bu yetiye sahip olmak yeterli. Bu yetiye sahip olmak için de en iyi şey okumaktır. Kitap okumak, gazete okumak.. Hiçbirini yapmayacak kadar okuma kültüründen yoksunsanız, test çözün; bol deneme çözüp paragraf sorularını okuya okuya bile bir altyapı edinirsiniz. Biliyorum belki gazeteye saygısızlıktır ama ben kendimi bildim bileli evde yemek yediğim zamanlar tabağımın altına bir gazete serer, okurum. Eski, yeni farketmez. Ama 2. bölümü yapmak istiyorsanız, o zaman yine sıkı çalışmak lazım. Çünkü, okuduğunu anlamak yetmiyor. Bilgi de istiyorlar senden.
Sınavı şöyle özetleyebiliriz sanırım: 1. bölüm soruları içerisinde bilmesi gereken bilgilere sahip bir ortaokul mezunu öğrencinin yapamayacağı soru yokken, 2. bölümde ise ortaokul mezunu bir öğrencinin yapabileceği soru yok. Bir de bu yılki 1. bölüm sorularının önceki yıllardan daha kolay, 2. bölüm sorularının ise önceki yıllardan daha zor olması nedeniyle süre dengesinde sorun yaşayan öğrenciler olmuş olabilir. Çünkü, 1. bölüme denemelerden alıştığı bir zamanı ayıran bir öğrencinin, 2. bölümdeki sorular için yeterli zaman bulamamış olması muhtemeldir. Sınav süresini doğru kullanmayla ilgili yapılabilecek pek çok şey var elbette ama o da başlı başına başka bir yazı konusudur.
Umarım, Pazar günü sınav sonuçları açıklandığında herkesin gönlüne göre olur. Ama bu hayatın sonu değil. Olası bir başarısızlıkta da sakın ama sakın kendinize güveninizi kaybetmeyin. Bu, hayatta bir insanın başına gelebilecek en tatsız şeylerden biridir.
14 Mayıs 2009 Perşembe
ÖSS Başvuruları'nda Azalma
ÖSS'ye bu yıl başvuran adaylarda 2007 yılına göre 325 bin, geçen yıla göre de 195 bin azalma yaşandığını ifade eden Yarımağan, son sınıf düzeyinde de başvuran aday sayısının 2007'de 732 bin 799 olduğunu belirtti. Yarımağan, geçen yıl bazıları dışında liselerden mezun verilmediğini anımsatarak, 2007 yılına göre bu yıl lise son sınıflardan başvuran aday sayısında 164 bin 896 azalma olduğuna işaret etti. Yarımağan, "Bu azalmanın nedenini bilmiyorum. Elimde Milli Eğitim Bakanlığının istatistikleri yok. Son sınıf öğrencileri mi azaldı, yoksa son sınıf öğrencilerinden sınava başvuran mı azaldı, onu araştırmak gerekiyor. Çünkü ciddi bir azalma var. Ben lise son sınıf öğrencilerinin 750-800 bin dolayında olduğunu biliyordum" dedi.
ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan, 2009-YDS'ye da 32 bin 45 adayın başvurduğunu bildirdi.
(AA)