19 Ağustos 2009 Çarşamba

Sınav Sonucunuzu Öğrenin

2009 ÖSS yerleştirme sonuçları açıklandı. Sınav sonucunu görmek için: http://sonuc.osym.gov.tr/Sorgu.aspx?SonucID=910

12 Ağustos 2009 Çarşamba

Garantili Özel Ders Safsatası

Üniversiteye başladığım '98 senesinden beri özel ders veriyorum. Bu 11 sene boyunca birbirinden ilginç özel ders ilanları gördüm. Ama içlerinde yaygın olan biri var ki, akıl sır erdiremiyorum: "Garantili özel ders".

Akla şu soru geliyor tabi ki: "Neyi garanti ediyorsun?" Eğer garanti edilen ÖSS'de istediği bölüme yerleşmek filansa zaten üzerinde durmaya gerek yok, tümden safsata. Bazıları abartıp, "Matematikten 60 net garanti ediyorum." gibi saçma sapan ilan metinleri düzenliyor. Öğrencinin seviyesini bilmeden, nasıl böyle bir garanti verilebilir. Bu öğrenci buzdolabı ya da çamaşır makinesi mi ki istenilen performansı gösteremediğinde değiştirelim. Yani bunu söyleyen hoca, öğrencisi sınavda başarısız olunca ne yapıyor? Aldığı parayı geri mi iade ediyor? Ben eminim ki bu kadar akıl dışı bir iddiada bulunan hocanın kendisi sınavda 60 net çıkartamaz.

Birebir özel derslerde 200'ü aşkın öğrenciyle çalışmış biri olarak şunu söyleyebilirim: "Çalıştığım öğrencilerin %99'u çalışmalarımız sayesinde ilerleme kaydetmiştir. Ara sınıf öğrencilerinden dersi zayıf gelen ya da ÖSS'yi kazanamayan hiçbir öğrencimi hatırlamıyorum." Buna rağmen, ben bugüne kadar hiçbir velime ya da öğrencime garanti vermedim. Çünkü, başarı da başarısızlık da öncelikle öğrenciye aittir. Öğrenci isteyecek ki, başarı gelsin. Özel ders hocasının yapabileceği öğrenciyi motive ederek istemesini sağlamak ve ona gerekli bilgiyi en iyi şekilde aktarmaktır. Gerisi öğrencinin işi.

Bir dönem otomobil ilanlarındaki "Doktordan.." diye başlayan metinlerle dalga geçilirdi. Mizahçılara da epey malzeme çıkmıştır buradan. Bence asıl alaya alınması gereken "garantili özel ders" ilanlarıdır.

2010 ÖSYS Soru Dağılımları

2010'da üniversite giriş sınav sisteminde yapılan değişikliğe göre öğrenciler 2 aşamalı sınavlardan geçecek. Uygulama yeni olduğu için halen birçok öğrenci, sınav hakkında yeterli bilgiye sahip değil. En azından soru sayılarıyla ilgili elimizde net bir bilgi olduğu için bu konuda bilgi vermek istiyorum. 2010 yılının Nisan ayında yapılması planlanan 1. aşama sınavı YGS'de (Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı) toplam 160 soru olacak ve bu sorular, 1999-2005 yılları arasında yapılan ÖSS, 2006-2008 yılları arasında yapılan ÖSS'nin ise 1. bölümü niteliğinde (konu ve zorluk derecesi itibariyle) sorulardan oluşacak. Sınava giren tüm öğrenciler, 160 sorunun tamamından sorumlu olacak. Dağılım ise şöyle:
  • Matematik: 40
  • Türkçe: 40
  • Fen Bilimleri: 40
  • Sosyal Bilimler: 40
İkinci aşama olan LYS'de (Lisans Yerleştirme Sınavları) ise belirsizlikler sürmekle birlikte, öğrenciler sadece girmek istediği lisans programını ilgilendiren sınav kitapçıklarındaki sorulardan sorumlu olacak. Bu kitapçıklardaki soru dağılımı ise şöyle:
  • Matematik testi: 50 soru
  • Geometri testi: 30 soru (8'i Analitik Geometri olmak üzere)
  • Fizik testi: 30 soru
  • Kimya testi: 30 soru
  • Biyoloji testi: 30 soru
  • Türk Dili ve Edebiyatı testi: 56 soru
  • Coğrafya-1 testi: 24 soru
  • Tarih testi: 30 soru
  • Coğrafya-2 testi: 30 soru
  • Felsefe testi: 30 soru (10 psikoloji, 10 sosyoloji, 10 mantık)
  • Yabancı Dil testi: 80 soru
Kanımca, 2 sınavlı sistem özellikle çalışkan öğrenciler için avantaj sağlıyor. Örneğin tek sınavlı sistemde matematik-geometriden 1999-2005 yılları arasında 45, 2006-2008 yılları arasında ise toplam 60 soru sorulurken, yeni sistemde bu alandaki toplam soru sayısı 120'ye çıkmış oldu. 1998'e kadarki çift sınavlı sistemde bu toplam 110 civarındaydı. Soru sayısının artmasıyla birlikte daha ölçücü bir sınav sistemi ortaya çıkmış oluyor. Böylelikle, bilenin daha rahat sonuca ulaşacağı bir ortam var. Sınav şansı elbette vardır ama hiçbir başarı tesadüflerle açıklanamaz. Önünüzde koca bir yıl sizi bekliyor. Her şey sizin elinizde!

ÖSS'de Kızlar mı Başarılı Erkekler mi?

2009 ÖSS sonuçları açıklandı. Buna göre sınava başvuran 603.754 kız öğrenciden 363.696'sı herhangi bir bölüme yerleşirken, 746.370 erkek öğrenciden de 422.981'i üniversiteli oldu. Kız öğrencilerin yerleşme oranı %60,2 iken, erkeklerde bu oran %56,7. Ancak, AÖF'lere yerleşen öğrencileri çıkartıp, sadece lisans programlarına yerleşen öğrencilere bakarsak, kız öğrencilerin başarı yüzdesi, erkek öğrencilere daha büyük fark atıyor.

Yıllardır ÖSS'de kız öğrencilerin mi, yoksa erkek öğrencilerin mi daha başarılı olduğu tartışılıp durur. Genel sonuçlar kız öğrencilerin az bir farkla da olsa daha başarılı olduğunu gösteriyor. Uzun yıllardır ders veren biri olarak şunu söyleyebilirim ki, zeka ya da öğrenme becerisi olarak cinsiyetten doğan önemli bir fark yok. Ancak kız öğrenciler genellikle daha düzenli çalışıyor. Üniversiteli olmanın önemini daha iyi biliyor. Bununla birlikte, erkek öğrenciler strese karşı daha dayanıklı. Yani sınavda heyecanlanıp başarısız olan erkek öğrenciler daha az.

Bir not da ÖSS'ye başvuran okul birincileriyle ilgili. 2009 ÖSS sınavına başvuran 7.513 adaydan 4.850'si kız. Yani %64,6'sı.

6 Ağustos 2009 Perşembe

2008 ÖSS Tıp Fakülteleri Taban Puanları

Üniversite AdıProgramın AdıTaban P.
Hacettepe ÜniversitesiTıp (İngilizce)370.286
Hacettepe ÜniversitesiTıp368.032
İstanbul ÜniversitesiCerrahpaşa Tıp (İngilizce)367.765
İstanbul Üniversitesiİstanbul Tıp363.004
Ankara ÜniversitesiTıp Fakültesi362.737
İstanbul ÜniversitesiCerrahpaşa Tıp360.686
Yeditepe ÜniversitesiTıp Fakültesi (Burslu)360.126
Gazi ÜniversitesiTıp Fakültesi359.835
Marmara ÜniversitesiTıp Fakültesi (İngilizce)359.151
Ege ÜniversitesiTıp Fakültesi358.961
Hacettepe ÜniversitesiKastamonu Tıp Fakültesi358.780
Dokuz Eylül ÜniversitesiTıp Fakültesi357.734
İstanbul Bilim ÜniversitesiTıp Fakültesi (Burslu)357.033
Uludağ ÜniversitesiTıp Fakültesi356.712
Çukurova ÜniversitesiTıp Fakültesi356.488
Maltepe ÜniversitesiTıp Fakültesi (Burslu)355.570
Akdeniz ÜniversitesiTıp Fakültesi355.551
Eskişehir Osmangazi Üni.Tıp Fakültesi355.521
Başkent ÜniversitesiTıp Fakültesi (%50 Burs)354.788
GATA (Ankara)Askeri Tıp Fakültesi (Kız)354.700
Kocaeli ÜniversitesiTıp Fakültesi354.379
Selçuk ÜniversitesiMeram Tıp Fakültesi354.119
Çanakkale 18 Mart Üni.Tıp Fakültesi353.839
Ufuk ÜniversitesiTıp Fakültesi (Burslu)353.509
Selçuk ÜniversitesiSelçuklu Tıp Fakültesi353.119
Erciyes ÜniversitesiTıp Fakültesi352.874
Samsun 19 Mayıs Üni.Tıp Fakültesi352.577
Mersin ÜniversitesiTıp Fakültesi352.568
Pamukkale ÜniversitesiTıp Fakültesi352.515
Sakarya ÜniversitesiTıp Fakültesi352.349
Celal Bayar ÜniversitesiTıp Fakültesi352.133
Abant İzzet Baysal Üni.Tıp Fakültesi351.435
Trakya ÜniversitesiTıp Fakültesi350.813
Adnan Menderes Üni.Tıp Fakültesi350.776
Gaziantep ÜniversitesiTıp Fakültesi350.586
Dicle ÜniversitesiTıp Fakültesi350.531
K.Maraş Sütçü İmam Üni.Tıp Fakültesi350.335
Karadeniz Teknik Üni.Tıp Fakültesi350.199
Süleyman Demirel Üni.Tıp Fakültesi350.118
Kırıkkale ÜniversitesiTıp Fakültesi349.991
Afyon Kocatepe Üni.Tıp Fakültesi349.679
Namık Kemal ÜniversitesiTıp Fakültesi349.420
Düzce ÜniversitesiTıp Fakültesi349.384
Gaziosmanpaşa Üni.Tıp Fakültesi349.170
İnönü ÜniversitesiTıp Fakültesi (İngilizce)348.840
Atatürk ÜniversitesiTıp Fakültesi348.682
Fırat ÜniversitesiTıp Fakültesi348.609
Zonguldak Karaelmas Üni.Tıp Fakültesi348.490
Harran ÜniversitesiTıp Fakültesi348.125
Rize ÜniversitesiTıp Fakültesi348.082
Cumhuriyet ÜniversitesiTıp Fakültesi347.934
Kafkas ÜniversitesiTıp Fakültesi347.501
Erzincan ÜniversitesiTıp Fakültesi347.846
Giresun ÜniversitesiTıp Fakültesi347.732
Adıyaman ÜniversitesiTıp Fakültesi347.409
Yüzüncü Yıl ÜniversitesiTıp Fakültesi347.319

22 Temmuz 2009 Çarşamba

ÖSS 2010 Nasıl Olacak?

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nın (YGS), nisan ayının ilk yarısında, Lisans Yerleştirme Sınavı'nın da (LYS) haziran ayının ikinci yarısında bir ya da iki hafta sonunda yapılacağını bildirdi.

Üniversiteye girişle ilgili yeni sistemin ayrıntılarını anlatmak üzere YÖK’te basın toplantısı düzenleyen Yarımağan, daha önce alınan 2 aşamalı sınav sistemi kararı doğrultusunda, birinci aşama sınavı olan YGS'nin nisan ayının ilk yarısında yapılacağını bildirdi.

Yarımağan, sınavda Türkçe, temel matematik, sosyal bilimler ve fen bilimler testleri uygulanacağını belirterek, "Buradaki testlerin niteliği, ortak müfredata dayalı testler olacak. Yani tüm okul türleri ve alanlarda okutulan derslerle ilgili sorular sorulacak. Aynen bugün, 2009 yılındaki sınavdaki ilk dört testte olduğu gibi" dedi. Yarımağan, sınavda, tek soru kitapçığı ve tek cevap kağıdı kullanılacağını belirtti.

YGS sonucunda altı puan türü oluşturulacağını anlatan Yarımağan, daha önce Sayısal-1, Sözel-1, Eşit Ağırlık-1 olmak üzere üç puan türü olduğunu hatırlattı.

Yarımağan, YGS-1 ve YGS-2'nin Sayısal-1 yerine, YGS-3 ve YGS-4'ün Sözel-1 yerine, YGS-5 ve YGS-6’nın da Eşit Ağırlık-1 yerine kullanılacağını kaydetti.

Yeni puan türleri arasındaki farka da değinen Yarımağan, YGS-1’de temel matematiğin, YGS-2’de de fen bilimlerinin ağırlıklı olacağını ifade etti.

Yarımağan, "2009’da Sayısal-1 ile girilen programların bir kısmına YGS-1 ile girilecek, bir kısmına da YGS-2 ile girilecek" diye konuştu.

YGS puanlarının değer aralıklarını anlatan Yarımağan, her puan türündeki puanların en küçüğünün 100, en büyüğünün 500 olan puanlar olarak hesaplanacağını söyledi.

Bu sınavda elde edilecek puanlar sonucunda üç taban puan olacağını belirten Yarımağan, "Bir tanesi Önlisans Taban Puanı-1... Bu taban puanını geçen adaylar önlisans programları ile açık öğretim programlarını tercih edebilecek, bu seneki 145’in karşılığı. İkinci bir taban puan adaylara, ikinci aşama sınavlara katılma hakkı sağlayacak. Üçüncü taban puan da lisans programlarını tercih etmek için kullanılacak" dedi.

Yarımağan, YÖK Genel Kurulu’nun taban puanların daha sonra belirlenmesi kararını aldığını anımsatarak, taban puanların en geç sonbaharda 2010 ÖSYS Kılavuzu’nda açıklanacağını bildirdi.

İKİNCİ AŞAMA SINAVI (LYS)

LYS'nin Haziran ayının ikinci yarısında bir ya da iki hafta sonunda yapılacağını belirten Yarımağan, bunun yapılacak kamuoyu araştırmasıyla, adaylara uygulanacak anketler sonucunda belirleneceğini kaydetti.

Yarımağan, LYS’de matematik, fen bilimleri, edebiyat, coğrafya, sosyal bilimler ve yabancı dil sınavının uygulanacağını ifade ederek, testler için ayrı soru kitapçıklarının kullanılacağını, cevap kağıtlarının ise ortak olacağını belirtti.

Kaynak: milliyet.com.tr

10 Temmuz 2009 Cuma

Tek Aşamalı Son ÖSS Değerlendirmesi

ÖSS sonuçlarının açıklanmasına 2 gün kala sınava giren öğrenciler sonuçları heyecanla bekliyor. Sınav geçtiği için artık geçmişe takılıp kalmaya gerek yok. Hep ileriye bakmak lazım. Dolayısıyla sınavın değerlendirmesi sınava girenlerden çok, önümüzdeki senelerde sınava girecekleri daha fazla ilgilendirecektir sanırım.

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan'ın sınavla ilgili bazı açıklamaları var. Soruların zor olduğundan filan bahsediyor. Bilindiği gibi geçen sene, sınavı kazanma barajları düşürülmüştü. Bu yıl da soru katsayılarını artırarak daha fazla öğrencinin üniversitelere yerleşmesine imkan sağlamayı amaçladıklarını belirtiyor. Gerekçelerden biri de soruların zor oluşu. Gerçekten bu seneki sorular zor muydu?

Sorularla ilgili görüşlerimi belirteceğim ancak önce genel tablodan bahsetmek isterim. Üniversite okumak elbette ki çok önemli. Bu, sadece iş hayatına hazırlık değildir. Hatta, bana göre iş hayatı için etiketten başka bir şey de değildir. Üniversite okumak, vizyon sahibi olmaktır. Bilinçli ve farkındalıkla yaşamanın anahtarıdır. Etrafımızda ne yaptığını, hayatta neyi amaçladığını bilmeyen o kadar çok insan varken vizyon kazanmanın ne denli önemli olduğu daha iyi anlaşılabilir.

Son yıllarda birbiri ardına açılan ve kalite gözetmeksizin her ilde üniversite olsun da nasıl olursa olsun anlayışının sonucunda, üniversite okuma kavramı yeni bir boyut kazandı. Her yıl kontenjanlar artıyor ve yeni açılan okullarla birlikte daha fazla aday, üniversiteli olabiliyor. Dolayısıyla, akademik kurum olmanın gerektirdiği kaliteyle desteklenmeyen bu yaklaşım, üniversiteli olmayı da giderek sıradanlaştırıyor. Bu yüzden, artık ayrıcalık yaratan üniversiteli olmak değil, iyi üniversitelerde okumak.

Eğer amaç sadece üniversiteye girmekse hiç kimse bu yılki soruların zor olduğundan bahsedemez. Ama istenen iyi bir üniversiteye ya da hatrı sayılır bir bölüme girmekse o zaman soruların zorluğunu tartışabiliriz. Öncelikle sınavdaki bir değişiklikle başlamak yerinde olabilir. Bu yıl önceki yıllardan farklı olarak Fen Bölümü soruları Fizik, Kimya ve Biyoloji alanlarında eşit olarak dağıtıldı. Önceki yıllarda aslan payı Fizik'teyken, Biyoloji soruları daha az soruluyordu. Bu aslında önemli bir değişiklik. Tabii ki mühendislik okumak isteyen bir öğrenci için Biyoloji dersi ile Fizik dersinin ağırlıklarının eşit olması başlı başına bir saçmalıktır. Ancak, sınav sistemini ne ben ne de sınava girecek olan öğrenciler hazırlamadığına göre, değiştiremeyeceğimiz bir konu üzerinde kafa yormak da zaman kaybından başka bir şey değildir.

Soru dağılımından çıkarılacak ilk sonuç, Biyoloji dersine daha fazla ağırlık verilmesi gerektiğidir. Çünkü, Fizik dersine hakimseniz, ben Fizik'ten soru kaçırmam iddiasında olabilirsiniz ama bunu hiçbir zaman Biyoloji için söylemek mümkün değildir. Biyoloji öğretmenlerinin birçoğu (alınmasınlar ama neredeyse tamamı) bu sınavdaki tüm Biyoloji sorularını doğru yapamaz. Bu yüzden Biyoloji dersinin özel dersle halledilemeyecek bir ders olduğunu ve öğrencinin kendi çabasıyla başarılabilecek bir ders olduğunu düşünmüşümdür hep. Zaten özellikle 2. bölüm sorularına baktığımızda bir iki yorum sorusu dışında tamamen bilgiye, üstelik oldukça detay bilgiye dayalı sorular sorulduğunu görürüz. O yüzden bir özel ders hocasının Biyoloji'deki püf noktaları öğrenciye aktarması zordur. Biyoloji, pratikliğe dayalı bir ders de olmadığına göre zamandan kazandıracak tek şey, öğrencinin istenen bilgiye sahip olmasıdır.

Bu yılın Matematik sorularına bakacak olursak, 1. bölüm sorularının OKS için bile oldukça basit olduğunu söyleyebilirim. Eğer bu sorular, size zor geliyorsa, Matematik için ciddi bir çalışmaya ihtiyacınız var demektir. Aynı şekilde 1. bölüm Fizik ve Kimya soruları da oldukça temel bilgilere dayalı sorular. Ancak, 2. bölüme gelindiğinde işler tamamen değişiyor. Yazımın başında anlatmaya çalıştığım önemli olan üniversiteli olmak değil, artık iyi üniversitelerin iyi bölümlerinde okumak konusu da burada devreye giriyor. Çünkü, 2. bölüm soruları aralarda basit sayılabilecek sorular barındırmakla birlikte, her baba yiğidin yapabileceği sorular değil. Yani bu bölüm seçici sorulardan oluşuyor.

Matematik bölümünde, daha önceki yıllarda fazla soru çıkmayan bazı konulardan sorular çıktığını görüyoruz. Yani, kapsam biraz genişlemiş gibi ama yine de yapılamayacak soru yok. Bilen için, hepsi kolay. Ders anlatırken, "bu konudan da pek soru gelmez" diye geçiştirmem hiçbir zaman. Zaten bunu dediğiniz an, öğrenci sizi dinlemez. Soru gelmeyeceğini düşünüyorsam, o kısmı hiç anlatmam. Ama konu müfredatın içinde yer alıyor ve önceki yıllarda en az 1 soru bile gelmişse mutlaka üzerinde dururum. Bu sınav da aslında bunun gerekliliğini ortaya koydu.

Bir de şöyle bir durum var: Ben sınava 98'de girmiştim ve o zaman ne bu kadar iyi ÖSS hazırlık kitapları vardı, ne de geçmiş senelerde çıkmış sorularla ilgili bir standart. Ama artık iş değişti. Piyasada harika kitaplar ve yeni sınav sistemini özümsemiş yayınlar bulabiliyorsunuz. Son 10 yılın sorularını çözen bir öğrenci zaten büyük bir sürpriz yaşamamıştır ama belki önceki yıllara göre 2. bölümde birkaç yorucu bilgi sorusuyla karşılaşmıştır.

Türkçe'de de durum farklı değil aslında. Klişe bir laf vardır ya: "okuduğunu anlamak" diye. Birinci bölüm sorularını yapabilmek için bu yetiye sahip olmak yeterli. Bu yetiye sahip olmak için de en iyi şey okumaktır. Kitap okumak, gazete okumak.. Hiçbirini yapmayacak kadar okuma kültüründen yoksunsanız, test çözün; bol deneme çözüp paragraf sorularını okuya okuya bile bir altyapı edinirsiniz. Biliyorum belki gazeteye saygısızlıktır ama ben kendimi bildim bileli evde yemek yediğim zamanlar tabağımın altına bir gazete serer, okurum. Eski, yeni farketmez. Ama 2. bölümü yapmak istiyorsanız, o zaman yine sıkı çalışmak lazım. Çünkü, okuduğunu anlamak yetmiyor. Bilgi de istiyorlar senden.

Sınavı şöyle özetleyebiliriz sanırım: 1. bölüm soruları içerisinde bilmesi gereken bilgilere sahip bir ortaokul mezunu öğrencinin yapamayacağı soru yokken, 2. bölümde ise ortaokul mezunu bir öğrencinin yapabileceği soru yok. Bir de bu yılki 1. bölüm sorularının önceki yıllardan daha kolay, 2. bölüm sorularının ise önceki yıllardan daha zor olması nedeniyle süre dengesinde sorun yaşayan öğrenciler olmuş olabilir. Çünkü, 1. bölüme denemelerden alıştığı bir zamanı ayıran bir öğrencinin, 2. bölümdeki sorular için yeterli zaman bulamamış olması muhtemeldir. Sınav süresini doğru kullanmayla ilgili yapılabilecek pek çok şey var elbette ama o da başlı başına başka bir yazı konusudur.

Umarım, Pazar günü sınav sonuçları açıklandığında herkesin gönlüne göre olur. Ama bu hayatın sonu değil. Olası bir başarısızlıkta da sakın ama sakın kendinize güveninizi kaybetmeyin. Bu, hayatta bir insanın başına gelebilecek en tatsız şeylerden biridir.

14 Mayıs 2009 Perşembe

ÖSS Başvuruları'nda Azalma

ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan, ÖSS'ye başvuran aday sayısına ilişkin değerlendirmede bulundu. 2009-ÖSS'ye, 101 bin 224'ü sınavsız geçiş, 1 milyon 349 bin 782'si ÖSS olmak üzere toplam 1 milyon 451 bin 6 adayın başvurduğunu bildiren Yarımağan, ÖSS'ye başvuranlardan 567 bin 903'ün son sınıf düzeyinde olduğunu kaydetti.

ÖSS'ye bu yıl başvuran adaylarda 2007 yılına göre 325 bin, geçen yıla göre de 195 bin azalma yaşandığını ifade eden Yarımağan, son sınıf düzeyinde de başvuran aday sayısının 2007'de 732 bin 799 olduğunu belirtti. Yarımağan, geçen yıl bazıları dışında liselerden mezun verilmediğini anımsatarak, 2007 yılına göre bu yıl lise son sınıflardan başvuran aday sayısında 164 bin 896 azalma olduğuna işaret etti. Yarımağan, "Bu azalmanın nedenini bilmiyorum. Elimde Milli Eğitim Bakanlığının istatistikleri yok. Son sınıf öğrencileri mi azaldı, yoksa son sınıf öğrencilerinden sınava başvuran mı azaldı, onu araştırmak gerekiyor. Çünkü ciddi bir azalma var. Ben lise son sınıf öğrencilerinin 750-800 bin dolayında olduğunu biliyordum" dedi.

ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan, 2009-YDS'ye da 32 bin 45 adayın başvurduğunu bildirdi.
(AA)

28 Ocak 2009 Çarşamba

2009 ÖSS Başvuruları

2009 Yılı ÖSS başvuruları, 16 Şubat - 27 Mart 2009 tarihleri arasında ÖSYM Sınav Merkezi Yöneticilikleri ve Ortaöğretim Kurumları'na yapılabilecek. ÖSS için belirlenen sınav tarihi ise 14 Haziran 2009.