Bu konuda yapılmış kapsamlı bir bilimsel araştırma olup olmadığından emin değilim. Ama konuyla ilgili pek çok kaynak taradım. Okuduğum onlarca makaleden ve kişisel deneyimlerimden çıkan sonuç anne babaların kendi çocukları için ideal bir öğretmen olamayacağı yönünde. Bu kesinlikle ebeveynlerin çocuklarına yardımcı olamayacakları anlamına gelmiyor. Ama neredeyse iş dışı tüm zamanını çocuklarıyla geçiren velilerin, özellikle ergenlik dönemlerinde ister istemez çatışma yaşayabildikleri çocuklarını rutinden çıkartıp yüksek motivasyonla sınavlara hazırlaması da pek mümkün değildir.
Nöropsikolog Dr. Rita Eichenstein'a göre çocuk-ebeveyn ilişkisinin en zor yanı ödevler. Eichenstein şöyle diyor: "Ödev zamanı geldiğinde ebeveynler yorgun düşmüş oluyor. Anne ya da babalar ister tam zamanlı bir işte çalışsın, isterlerse de vakitlerini yemek, temizlik gibi ev işleriyle ya da çocuklarıyla ilgilenerek geçirsinler, sıra ödev takibine geldiğinde artık ideal bir yardımcı olmaktan çıkıyorlar. Özel ders öğretmenleri anne baba üzerinden bu yükü alıyor. Ayrıca çalışma sorumluluğunu özel ders hocasının katkısıyla birlikte çocuğun bizzat kendisine vererek ailenin yaşam kalitesini artırmak mümkün oluyor."
Özel ders, sadece öğrenciye bir konuyu anlatmak ya da bilgi aktarmak olmamalı. Mentorluk da mutlaka özel dersin bir parçası olarak ele alınmalı. Matematik, fen gibi alanlarda bilgi sahibi anne babalar, tabii ki çocuklarının yapamadıkları sorularda onlara yardımcı olabilir. Ama ne zaman ki ebeveynler, çocuklarına mentor olmak istiyor; işte o zaman sorunlar başlıyor. Çünkü ergenlik çağı ve üzerindeki öğrenciler karşılarında mentor olarak anne babalarından ziyade, daha farklı bir iletişim kurabildikleri başarılı rol modeller görmek istiyor. İşte bu nedenlerle, anne babaların çocuklarının sağlıklı bir iletişim kurabileceğine inandıkları özel ders hocalarından destek almalarını öneriyorum.