Bu yazıyı 500’ün üzerinde öğrenciye birebir özel ders vermiş bir eğitmenin gözüyle yazıyorum. Özel derse başladığım ilk günden beri yaptığım her dersten çok keyif aldım. Ama bazılarından biraz daha fazla.
Özel dersten aldığım keyif seviyesini neler belirliyor diye düşünürken bu yazıyı yazmaya başladım. Bir özel dersi keyifli kılan ve daha fazla tatmin duymamı sağlayan faktörleri derlemeye çalıştım. Tabii ki aşağıda yer alan kriterlerin hepsini birden tam olarak sağlayan bir özel ders bulmak zor. Ama bu kriterlerden en az 7-8 tanesi sağlanıyorsa o zaman bu özel dersin çok keyifli geçeceğini anlıyorum.
Aile
Tabii ki bu iş de profesyonellik gerektiriyor. Ancak, öğrencilerin ailesiyle kurduğum diyalog, derse ne kadar koşarak gideceğim konusunda en önemli etkenlerden biri. Bu konuda kendimi oldukça şanslı hissediyorum. Bugüne kadar tanıştığım ve çok güzel ilişkiler kurduğum yüzlerce velinin birçoğuyla hâlâ görüşüyorum. Özel günlerde iyi dileklerimi paylaştığım, ders dışında sosyal hayatta da görüştüğüm, önemli iş bağlantıları kurduğum ve hatta yazlıklarında misafir olduğum veliler oldu.
Hangi ders?
Hangi dersten özel ders işlediğiniz aldığınız tatmini belirleyen faktörlerden biri. Ben lise düzeyinde matematik, geometri ve fizik dersleri veriyorum. Özellikle geometri ve matematikte bilgiye dayalı kısımların daha kolay özetlenebilmesi ve soru tiplerinin de yaratıcı düşünceyi daha çok desteklemesi nedeniyle favorim olan derslerin matematik ve geometri olduğunu söyleyebilirim.
Kaçıncı Sınıf?
Öğrencinin hangi sınıfa gittiği de dersten aldığım keyfi belirleyen bir başka kriter. Lise düzeyinin altındaki öğrencilerle, yani ilkokul ve ortaokul öğrencileriyle çalışmıyorum. Bunun ayrı bir uzmanlık gerektirdiğini ve bu seviyelerde uzmanlaşan eğitmenlerle çalışılması gerektiğini düşünüyorum. Benim odağım yetişkin eğitimi sayılabilecek lise ve üniversite öğrencileri. Ancak, Lise 1, Lise 2 ve Lise 3. sınıf öğrencileriyle çalışmak benim için en keyiflisi. Hele ki Lise 1'de (9. sınıfta) başladığım bir dersin 4 yıl sürmesi apayrı bir keyif. Artık aile gibi oluyoruz. Ağabey, kardeş ilişkisini yaşıyoruz.
9. sınıf öğrencileri genelde ortaokuldan liseye geçişlerde bir bocalama dönemi yaşıyor. Bu yaşlarda ergenlik dönemi sendromları da kendini fazlaca belli ediyor. Buna rağmen, öğrencilerin hayatında çok önemli yeri olan bu olgunlaşma sürecinde onların yanında yer alabilmek çok keyifli. Lise 4 içinse ortada büyük bir hedef olması cazip olmakla birlikte, öğrencilerin genelde stresli oluşu işi biraz daha zorlaştırıyor. Ayrıca son sınıfta başladığımız dersler sınavla birlikte son bulmuş oluyor. Ama onlara da üniversite sınavında Türkiye 37.si olmamı sağlayan süreçteki deneyimleri aktarmak ve onları motive etmek beni oldukça mutlu ediyor.
Potansiyel
Aslında, birçok özel ders hocası kendisini zorlamayacak öğrencileri sever. Bense, bana en zor soruları soran, daha önce düşünmediğim şeyleri düşündürten öğrencilere bayılırım. Hedefi olan öğrenciyi severim. 1 konuyu 3 farklı derste anlatabildiğim bir öğrenci yerine, 1 derste 3 farklı konuyu anlatabildiğim öğrenciyi tercih ederim. Kim söyleneni şıp diye anlayan bir öğrenciyle çalışmak istemez ki? Bir öğrenciye ne kadar çok şey aktarabilirsem, hayatında ne kadar çok fark yaratabilirsem o kadar mutlu olurum. Bu yüzden öğrencide bir kıvılcım, bir gelişim potansiyeli görmek isterim.
Ders sıklığı
Dersin hangi sıklıkla yapıldığı da bir başka kriter. Yani öğrenci sınavdan sınava mı, yoksa her hafta düzenli olarak mı ders alacak? Düzenli ders alan öğrenciler, kendi haftalık programımı yapma konusunda da kolaylık sağladığı için tercih sebebimdir. Öte yandan, bazı özel ders hocaları yeni bir öğrenci bulduğunda hemen haftada 3-4 ders yapmaya çalışır. Bense öğrenci ısrar etmedikçe haftada 1 günle sınırlı tutmak isterim. Çünkü bu öğrenciye bir yol çizmek için yeterlidir. Eğer haftada 3-4 gün ders yapmaya çalışırsanız, öğrencinin kendi ayakları üzerinde yürümesine fırsat kalmaz. Tabii ki ders dışında hafta içinde öğrenciyle iletişimimi sürdürüyorum. Yapamadığı soruları uzaktan çözüp, yolluyorum. Ama sürekli başında durmaya çalışmak da istenen sonucu vermeyebiliyor.
Ders süresi
Lise öğrencileri için özel derslerimin ideal süresi 2 saattir. Bu sürenin içerisinde, öğrencimin zihnini tazelemesi için kısa bir mola veririm. Öğrenmeye çalışmak, anlatmaktan daha yorucudur. Bu nedenle, öğrencinin dikkati dağıldığında bir es vermek gerekir. Dikkat dağınıklığı çok yüksek olan öğrencilerde zaman zaman bu süreyi 1,5 saate indirebiliyoruz. Bazen veliler 1 saatlik ders talep ediyor. Özellikle evde yapılan dersler için tercih etmediğim bir durum. Çünkü önü ve arkasında trafikte harcanan zaman var. Ancak, ders süresinin kısalığı online dersler için çok büyük bir sorun değil.
Ücret
Ders ücretlerim bellidir ve normal şartlarda öğrenciler arasında bir fiyat farkı uygulamam. Fiyat farkı ancak şu durumlarda olabilir: Dersin online olması, çok sık ders yapılması, ulaşım kolaylığı ve öğrenciyle uzun süredir çalışıyor olmak. Ders ücretlerinde standart bir uygulamam olduğu için ücret konusu benim açımdan çok da belirleyici bir kriter değil. Ama öğrenciler arasında çok farklı fiyat tarifesi uygulayan özel ders hocaları olduğunu biliyorum. Onlar açısından derslere hevesle gitme konusunda önemli bir kriter olduğunu düşünüyorum.
Referans
İlk birkaç öğrenciyle çalışmaya başladıktan sonra genelde birçok yeni öğrenci referansla gelir. Özellikle alt sınıflardan başladığım bir öğrenciye ders verirken, mezun olana kadar kendimi 10 öğrencilik bir arkadaş grubuna ayrı ayrı özel ders verirken bulabiliyorum. Bu nedenle referans olma potansiyeli yüksek öğrenciler de benim için bir tercih sebebi olabiliyor. Tabii ki bir öğrencinin referans olabilmesi için arkadaş çevresinin de potansiyel öğrencilerden oluşması gerekir. Bu nedenle ismi bilindik, rekabetçi okullarda okuyan öğrencilerle çalışmak referans açısından oldukça avantajlıdır.
Dil
Dersin Türkçe mi, yoksa İngilizce mi işlendiği bir başka kriter. Belki de Türkiye’de matematik dersini İngilizce olarak en çok vermiş özel ders hocası olabilirim. Buna rağmen eğitim dili İngilizce olsa bile öğrencilerle Türkçe iletişim kurabilmek ayrı bir keyif. Dersi İngilizce anlatmak kolay, zor olan öğrencinin duygularına dokunabilmek. İşte o noktada ana dille konuşabilmek beni daha çok mutlu ediyor.
Ulaşım
Özellikle İstanbul’da en önemli sorunlardan birisi ulaşım. Trafiğin yarattığı yorgunluğa ek olarak yolda kaybedilen zaman da dersten alınan keyfi engelleyebiliyor. Ancak, ne mutlu ki son birkaç senedir mesafeleri ortadan kaldıran online özel derslerin sayısı da oldukça artmış durumda. Özellikle Zoom ve Skype üzerinden yapılan verimli dersler, pandemi nedeniyle evden çıkmanın dahi çok kısıtlı olduğu bu dönemde herkes için büyük fayda sağlıyor.
Otopark
Aslında önemsizmiş gibi görünen faktörlerden en önemlisi otopark kolaylığı. Hele ki İstanbul'da yaşıyorsanız bu daha da büyük bir sorun olabiliyor. Ücretsiz park yerlerini geçtim; bazı semtlerde aracınızı bırakabileceğiniz ücretli otopark bulmak bile imkansız olabiliyor. Bu nedenle özellikle misafir araç yeri olan siteler, geniş garajlı müstakil evler ya da günün her saati boş otopark alanı bulunabilecek geniş caddelerin kenarındaki evlerdeki özel dersler, otopark kolaylığı açısından tercih sebebine dönüşebiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder